Admin Offline
|
Yazılar: 3640
Katılım tarihi: Jan 2006
|
CARETTTANIN AÅžKI
O sabah caretta için farklı bir sabahtı,bunu hissediyordu.Sanki güneş her zamankinden farklı parlıyor,denizin dalgaları kıyıya her zamankinden farklı ahenkli bir ses eşliğinde vuruyordu.
Caretta yattığı yerden doğruldu.O eşsiz okyanusun serin sularına doğru yöneldiğinde birden durdu...onu görmüştü...daha önceden hiç görmediği bir güzellikti bu...bir anda o kusursuz güzelliğe bakakalmıştı.Kızda onunla göz göze geldiğinde içinde bir sıcak su sanki boğazından süzülüp tam kalbinin ortasına saplanmıştı...Öylece birbirlerine baktıktan sonra ayrıldılar.Kız kendini okyanusun serin sularına bırakırken caretta ne yapıp edip onunla buluşmanın çarelerini aramaya başladı..ama nasıl?
sonunda aklına bir fikir geldi...belkide ona eşsiz bir hediye verirse onun kalbini çalabileceğini düşünmüştü kızın kalbini çaldığından habersiz....
hemen okyanusun derinliklerine daldı...en derinlere inmeliydi...daha önceden kimsenin bulamadığı,kimsenin veremeyeceği kadar güzel bir hediye olmalıydı bu...en derinlere daldı daha önceden hiç gitmediği yerlere....
birden bir midye gözüne takıldı...hafif aralanmıştı ve okyanusun zifiri karanlığında eşsiz bir ışık hüzmesi parıldıyordu midyenin içinde....
hemen yanına geldi ve midyenin aralanan kabuğunu iyice açtı...gördüğü şey inanılmazdı...en az sabah gördüğü kadar inanılmazdı....işte dedi vereceğim hediye kesinlikle bu olmalı....
hemen inci yi aldı ve yüzeye doğru yüzmeye başladı...yüzeye yaklaştıkça her geçen saniye kalp atışları artıyordu...
yüzeye ulaştığında ise onu kumsalda gördü....heyecana bir kat daha artmıştı...
hemen inciyle birlikte kıyıya çıktı...uzaktan kızın güzelliğini izliyor ama bir türlü yanına sokulamıyordu...öyle yaa ya onu reddederse,ya hayalleri bir anda biterse? onun hayaliyle yaşamak dururken reddedilmenin acısını da yaşayabilirdi....
kumsalda bir tek ikisi vardı...caretta ne yapacağını düşünürken birden kız ona doğru döndü ve dudaklarından çıkan bir gülümseme carettanın tam kalbine saplandı...carettanın kalbi duracak gibiydi...ama bu ona büyük bir cesaret vermişti...hemen kızın yanına sokuldu. bir merhabadan sonra bir süre sessizce birbirlerine gözlerine baktılar...o anda ikiside birbirleri için yaratıldıklarını anlamışlardı...caretta elinde sıkı sıkı tuttuğu inci tanesini çıkardı...ve kıza dönerek
"gözlerinizin güzelliğini görmeden önce bu inci tanesinin hayatımda gördüğüm en eşsiz şey olduğunu sanmıştım ama ne kadar yanılmışım" dedi...
ama yinede hediye olarak ona bu inci tanesini uzattı...kızda bu davranış karşısında çok etkilenmişti..bir an için nefes alması bile durmuştu sanki...
O gün geceyi birlikte geçirdiler...ertesi sabah caretta uyandığında herşey bir önceki sabahtan farklıydı...güneş dünkü gibi parlamıyor okyanus dalgaları sahili parçalıyordu...ve doğrulup yanına baktığında gördüğü, taşın üzerinde bir inci tanesi ve birde küçük gözyaşıydı...hepsi bu...
ayrılığın acısı kalbinin derinliklerine işlemişti ama o pişman değildi....bir gün diyordu bir gün yine karşılaşacağız seninle....bir gün.....
Caretta kızdan ayrıldığı günün sabahında yattığı yerden uyandığında kızdan kalan inci tanesini aldı ve onu bir dahaki seferki buluşmalarında vermek üzere kumsalın bir köşesine sakladı.Günler geçiyor ama kızdan hiçbir ize rastlayamıyordu ama bir yandan da içinde hiç sönmeyen umut ışığı onun hayata sıkı sıkıya sarılmasını sağlıyordu.Bu arada yaptığı araştırmalar sonucunda kızın kaldığı oteli bulmuştu ve hala da oradaydı.Ama bir türlü o hep üstünde taşıdığı çekingenliği,utangaçlığı atamıyor, ondan o anda belkide ayrılmayıda göze alarak kızın kapısına dayanıp kızın yüzüne onu sevdiğini haykıramıyordu.
Her anını onu düşünerek geçiriyordu.Geceleri yatmayla uyuma arasında geçen zamanı hep onu düşünerek geçiriyordu, o anların hiç bitmemesini diliyor,rüyasında bile onu görmeyi hayal ediyordu.Sabah olduğunda ise onu görebilmek için hemen otelin olduğu yere gidiyor ve onu beklemeye başlıyordu.O anlarda içini kaplayan mutluluk duygusunu kelimeler tarif etmekte yetersiz kalıyordu.Bi yandan bu duyguları yaşarken bi yandan da alabileceği olumsuz bir cevabın içinde yaratacağı depremleride düşünmeden edemiyordu.Bu böyle devam edemezdi bunun bir sonu olmalıydı ama bunu nasıl yapacaktı,nasıl cesaretini toplayıp kızın karşısına dikilip "Seni Seviyorum" diyebilecekti...
Bütün bu ihtimaller kafasını allak bullak etmişti.Her gece oluşunda,yatağa başını koyduğunda bütün bu ihtimaller yerini hayallere bırakıyor ve onu hayallerinin en tepesine yerleştiriyordu,içini inanılmaz bir huzur kaplıyordu.Artık bütün bu güzel anların,bu güzel duyguların ya artarak devam edeceği yada sonlanıp carettanın kalbinde iyileşmesi imkansız bir yara olarak kalacağı ana gelinmeliydi.Sonuçta hayallerle yaşanılamazdı ve hayallerin mutlaka bir gerçekle sonlanması gerekiyordu.
Yine bir sabah caretta onu görme hayaliyle uyandı.Gece rüyasında yine onu görmüştü.Bu yüzden de uyanmak ona çok zor gelmişti.Hemen yattığı yerden doğruldu ve kendine bir çeki düzen verdikten sonra kızın oteline doğru yola çıktı.O gün onun için bir başkaydı.Bu sefer kızın karşısına çıkacak ve ona aşkını itiraf edecekti.Otelin önüne geldiğinde tam giriş kapısına doğru yönelecekken birden kapıda kızı gördü ama kız onu görmemişti henüz.Tam zamanı diye düşünüyordu.Hazırladığı tüm sözcükler kafasından gitmiş sadece aklında "Seni Seviyorum" demek kalmıştı.Tam kıza doğru yönelirken birden kızın yanında başka birisi belirdi.Gelen kişi kızın dudaklarına bir öpücük kondurduktan sonra elele tutuşarak kapıdan çıktılar ve sahile doğru yöneldiler.İşte o anda caretta yıkılmıştı.Geç kalmasının bu kadar zaman gereksiz beklemenin cezasını ayrılık acısıyla çekicekti.Kıza öylesine bir sevdayla bağlanmıştı ki içinde az da olsa kalan bir umut parçası onu yeniden hayata bağlamaya yetmişti.
Belki diyordu belki bir gün kızda onu sevdiğini anlayacak ve ona geri dönecekti.Unutulmaması gereken, herkes için yazılmış bir "kader" vardı ve bu kadar asla değişmeyecekti.O günden sonraki günler kurduğu hayaller hep o yabancıyla son bulmasına rağmen yinede caretta umudundan asla birşey kaybetmiyordu belki de hiç birleşemeyecek olsalar bile...
Elbette kader ya kızı carettaya döndürecekti ya da asıl kaderinde olan bir güzeli...Şu anda geçen her an ona acı veriyordu belki ama o bundan pişmanlık duymuyordu.Kendine bu güzel duyguları ilk defa yaşatan bir güzele sitemde bulunması düşünülemezdi.
Ayrılmadan önce yanında kız için yazdığı şiiri kapının altından attı ve oradan ayrıldı.
UNUTMAK ÇOK ZOR
En büyük acıydı benim için
Seni başkasının kollarında görmek
Oysa ne umut bağlamıştım ben sana
Ne hayaller kurmuştum rüyalarımda
En çokta seni hayal etmiştim şu dünyada
Annem bile bilseydi eÄŸer,
Kıskanırdı sana olan sevgimi
Ondan daha çok kimseyi sevmeyeceğimi bilmeden
Şu anda seni unutmaya çalışıyorum
Ama olmuyor, yapamıyorum
Bütün hayallerim o yabancıyla son buluyor olsa da
Seni unutmak istemiyorum
Hayat bazen anlamını yitiriyor
Bazende kendime kızıyorum
Ne kadar uğraşsamda güzelim
Seni unutamıyorum, seni unutamıyorum
Unutmak çok zor dedikleri bu olsa gerek
Hem de bu kadar sevildiğini bilmeyen bir güzeli unutmak,
Eğer bir gün seni unutursam güzelim
Ä°ÅŸte o zaman yaÅŸamak neye gerek.
|